Ege’nin incisi İzmir’in sıcakkanlı insanları ve eşsiz atmosferi kadar, kendine has dili İzmirce de şehrin ayrılmaz bir parçası. Neva Yalı İzmir’deki yeni yaşamınıza adım atarken, sizi yerel kültüre daha da yakınlaştıracak bu keyifli dil yolculuğumuza kaldığımız yerden devam ediyoruz. İlk bölümde tanıştığımız gevrek, çiğdem, darı gibi temel kelimelerin ardından, şimdi İzmir sokaklarında, komşu sohbetlerinde ve hatta belki de Neva Yalı İzmir’in huzurlu ortamında kulağınıza çalınabilecek daha nice renkli ifadeyi keşfetmeye hazır olun.
Bu ikinci bölümde, İzmirce’nin inceliklerine biraz daha derinlemesine dalacak, gündelik konuşmalara tat katan, bazen şaşırtan bazen de gülümseten yeni kelimeler ve deyimlerle tanışacağız. Unutmayın, bu ifadeler sadece kelime dağarcığınızı zenginleştirmekle kalmayacak, aynı zamanda İzmir’in yaşam felsefesini, insan ilişkilerindeki samimiyetini ve Ege’ye özgü o rahat tavrını daha iyi anlamanıza yardımcı olacak. Haydi, İzmir’in o tatlı dilinde yeni bir serüvene başlayalım!

Şehrin Ruhunu Yansıtan İzmirce Kelimeler – Bölüm 2
İki Gidip Bir Gelmek: Oyalanmak, Vakit Kaybetmek
Bir işi yaparken gereksiz yere oyalanan, bir türlü sonuca varamayan kişiler için kullanılan esprili bir deyimdir. İzmir’in pratik ve sonuç odaklı insanları arasında, bu tür bir yavaşlık hemen fark edilir ve bu deyimle tatlı bir sitemle dile getirilir.
- Anlamı: Bir işi yaparken çok oyalanmak, bir ileri bir geri gitmek, verimsiz zaman harcamak.
- Kullanım Örneği: “Markete diye çıktı, iki saattir iki gidip bir geliyor, merak ettim.”
- İzmir Ruhu: Bu deyim, İzmir insanının zaman zaman sabırsız olabilen ama genelde işlerin yolunda gitmesini seven pratik yönünü yansıtır. Hızlı ve akıcı yaşamı seven Egelilerin dilinden düşmeyen bir ifadedir.
Sıkı Fıkı: Çok Samimi, İçli Dışlı
İki insanın arasındaki yakın ve samimi ilişkiyi anlatmak için kullanılır. İzmir’deki dostlukların ve komşuluk ilişkilerinin sıcaklığını ifade eden, içten bir deyimdir.
- Anlamı: Çok samimi, can ciğer, aralarından su sızmayan.
- Kullanım Örneği: “Ayşe ile Fatma yıllardır sıkı fıkı dostturlar, hiç ayrılmazlar.”
- İzmir Ruhu: İzmir, insan ilişkilerinin güçlü ve samimi olduğu bir şehirdir. Bu deyim, Neva Yalı İzmir’de kuracağınız komşuluk bağlarının da ne kadar sıcak ve içten olabileceğine dair bir ipucu verir.
Yane/Yani: İşte, Anlayacağın, Demek İstediğim
Konuşma dilinde “yani” kelimesinin İzmir’e özgü, daha yumuşak ve yayvan bir söyleniş biçimidir. Cümleleri birbirine bağlarken, bir önceki ifadeyi açıklarken veya vurgu yaparken sıkça kullanılır. İzmirce’nin o kendine has melodisinin önemli bir parçasıdır.
- Anlamı: Yani, demek ki, anlayacağın.
- Kullanım Örneği: “Hava biraz kapalı, yane yağmur yağabilir diye şemsiyemi aldım.”
- İzmir Ruhu: “Yane” kullanımı, İzmir konuşmasının daha akıcı, daha az keskin ve daha sohbet havasında olmasını sağlar. Konuşmaya samimi bir ton katar.
Kafası Gelin Etmek: Birini Çok Sinirlendirmek, Deli Etmek
Birinin sabrını taşırmak, onu aşırı derecede kızdırmak anlamına gelen renkli bir deyimdir. İzmir insanının duygularını abartılı ama bir o kadar da samimi bir şekilde ifade etme biçimlerinden biridir.
- Anlamı: Birini aşırı derecede sinirlendirmek, çileden çıkarmak.
- Kullanım Örneği: “O kadar çok gürültü yaptı ki, kafamı gelin etti resmen!”
- İzmir Ruhu: Bu tür canlı deyimler, İzmirce’nin ne kadar dinamik ve ifade gücü yüksek bir dil olduğunu gösterir. Duyguların coşkulu yaşandığı Ege kültürünün bir yansımasıdır.
La Janti / Landirenk: Süslü, Gösterişli, Havalı
Bir kişinin giyimine, tavırlarına veya bir nesnenin görünümüne yönelik olarak “çok şık, havalı, gösterişli” anlamında kullanılır. Özellikle “landirenk” kelimesi, abartılı bir şıklığı ifade etmek için esprili bir şekilde tercih edilebilir.
- Anlamı: (La Janti) Çok şık, janti. (Landirenk) Abartılı derecede süslü, gösterişli, cafcaflı.
- Kullanım Örneği: “Düğüne bir geldi, la janti olmuşsun valla!” / “O araba da amma landirenkmiş ha!”
- İzmir Ruhu: İzmir insanının estetiğe ve bakımlı olmaya verdiği önemi yansıtan, aynı zamanda abartıyı da tiye alabilen esprili ifadelerdir. Neva Yalı İzmir’in şık atmosferine uyum sağlarken bu kelimeleri duymanız olasıdır.

Şehrin Ruhunu Yansıtan İzmirce Kelimeler – Bölüm 2
Bango: Mutfak Tezgahının İzmircesi
Mutfakta yemek hazırlanan, üzerinde kesme doğrama işlerinin yapıldığı tezgaha İzmir’de “bango” denir. İtalyanca kökenli (banco) bir kelime olup, İzmir’in Levanten geçmişinden ve liman şehri olmasından kaynaklı dil etkileşimlerinin bir ürünüdür.
- Anlamı: Mutfak tezgahı.
- Kullanım Örneği: “Sebzeleri yıkadım, bangonun üzerine koydum.”
- İzmir Ruhu: Bu kelime, İzmir’in kültürel çeşitliliğini ve tarihsel bağlarını yansıtan ilginç bir örnektir. Neva Yalı İzmir’deki modern mutfağınızda “bango”nuzun keyfini çıkarırken, kelimenin bu köklü geçmişini hatırlayabilirsiniz.
Goley: Kolay, Basit
“Kolay” kelimesinin İzmir ağzındaki söyleniş biçimidir. Bir işin zahmetsizce yapılabileceğini ifade ederken kullanılır.
- Anlamı: Kolay.
- Kullanım Örneği: “Bu işi yapmak çok goley, hemen hallederiz.”
- İzmir Ruhu: İzmir insanının pratik zekasını ve işleri basite indirgeme eğilimini yansıtır. Hayatın tadını çıkarmayı seven Egeliler için işlerin “goley” olması tercih sebebidir.
Sukarmoz: Çirkin, Sevimsiz, İtici (Kişi veya Nesne İçin)
Genellikle pek de hoş görünmeyen, estetikten yoksun veya itici bulunan şeyler ya da kişiler için kullanılan, biraz argo ama yaygın bir ifadedir. Kulağa ilk başta sert gelse de, İzmirliler arasında samimi bir eleştiri veya şaka yollu takılma ifadesi olarak da yer bulabilir.
- Anlamı: Çok çirkin, sevimsiz, biçimsiz, itici.
- Kullanım Örneği: “O aldığı vazo da ne kadar sukarmoz bir şey öyle!” / “Adamın suratı sukarmoz ama kalbi iyi derler.”
- İzmir Ruhu: İzmir’in dobra ve eleştirmekten çekinmeyen, aynı zamanda mizah anlayışı gelişmiş insanlarının dilinden dökülen, kendine has bir ifadedir.
Boyoz Altı: Boyozla Birlikte Kahvaltıda Tüketilenler
İzmir kahvaltısının yıldızı boyozun yanında yenen haşlanmış yumurta, peynir, domates, zeytin gibi eşlikçilerin tümüne verilen addır. “Boyoz altı” hazırlamak, zengin bir İzmir kahvaltısı kurmak anlamına gelir.
- Anlamı: Boyozla birlikte yenen kahvaltılıklar (yumurta, peynir vb.).
- Kullanım Örneği: “Sabah şöyle kallavi bir boyoz altı yapalım da keyfimiz yerine gelsin.”
- İzmir Ruhu: İzmir’in eşsiz kahvaltı kültürünü ve “boyoz”a verdiği değeri gösteren, iştah açıcı bir tabirdir. Neva Yalı İzmir’deki evinizde misafirlerinize gerçek bir İzmir deneyimi yaşatmak için “boyoz altı” hazırlayabilirsiniz.
Fillesmek / Fil Filles Olmak: Keyif Yapmak, Yayılmak, Rahatlamak
Hiçbir şey yapmadan keyif çatmak, tembellik etmek, rahatına düşkün bir şekilde yayılıp oturmak veya uzanmak anlamında kullanılır. Özellikle yorucu bir günün ardından ya da tatil modunda sıkça başvurulan bir ifadedir.
- Anlamı: Tembellik etmek, keyif yapmak, yayılıp oturmak/uzanmak, aylaklık etmek.
- Kullanım Örneği: “Bütün gün çalıştım, şimdi eve gidip şöyle bir fillesmek istiyorum.” / “Kumsalda fil filles olmuş, güneşleniyordu.”
- İzmir Ruhu: Ege’nin o meşhur “rahatlığına düşkün” yaşam tarzını, acele etmeden anın tadını çıkarma felsefesini yansıtır. İzmir’in “yavaş şehir” (cittaslow) ruhuna da göz kırpar.
İzmirce’nin Derinliklerinde Keyifli Bir Keşif Daha Sona Erdi
İzmir’in o samimi ve içten dilinin yeni incilerini keşfettiğimiz bu ikinci bölümle birlikte, şehrin kültürel zenginliğine bir adım daha yaklaştık. Neva Yalı İzmir Konut Projesi‘ndeki yaşamınızda, bu kelimeler size sadece birer iletişim aracı olmanın ötesinde, İzmir’in ruhunu anlama ve onunla bütünleşme fırsatı sunacaktır.
Bu renkli dil, tıpkı İzmir’in kendisi gibi canlı, dinamik ve sürekli gelişen bir yapıya sahip. Belki bir sonraki sohbetinizde, öğrendiğiniz bu İzmirce ifadelerden birini kullanarak komşularınızı gülümsetir, belki de Alsancak’ın kalabalık sokaklarında bu kelimeleri duyduğunuzda kendinizi şehre daha da ait hissedersiniz. Neva Yalı İzmir’de geçireceğiniz her gün, bu güzel şehrin ve onun tatlı dilinin yeni bir yönünü keşfetmeniz dileğiyle!